İtalya'da gezilecek yerler
Başkent: Roma
Önemli Şehirler: Milano, Floransa, Napoli, Venedik, Pisa
Nüfus: 58.500.000
Yüzölçümü: 301.230 kilometrekare
Ülke Telefon Kodu: 39
Şehir Telefon Kodları: Roma 06, Floransa 055, Venedik 041, Milano 02, Napoli 081
Türk Büyükelçiliği: +39 06 446 99 33
Para Birimi: Euro
Konuşulan Dil: İtalyanca
İtalyanca Bazı Kelimeler: Si (Evet), No (Hayır), Buongiorno, Ciao (Merhaba), Arrivederci Ciao (Hoşça kal), Mi Scusi (Pardon), Per favore (Lütfen), Grazie (Teşekkür Ederim), Quanto costa? (Fiyatı ne?), Gabinetti/Bagni (Tuvalet), Donne (Kadın), Uomini (Erkek), Sta scherzande! (Dalga geçiyorsun!)
İtalya’nın Fransa ve İspanya ile birlikte dünyada en çok turist çeken ülkelerden biri olması tesadüf değil. Venedik’te gondola biner, Milano’da en şık butiklerde alışveriş yapar, Vatikan’da büyülenir, Sardunya’nın kumsallarında güneşi içinize çeker, Pompei’de geçmişe döner. Dolomitilerde kayak yaparsınız. Ülkede herkese ve her keseye uygun o kadar çok alternatif var ki… İtalyanlarda aile çok önemli… Modern zamanlarda bile bekar İtalyan erkeklerin %65’i aileleriyle birlikte yaşıyor. Bunun en büyük sebebi Katolikliltir. İnsanların %84’ü kendini Katolik Hıristiyan olarak tanımlıyor. Ülkede ikinci büyük din grubunu, 1.3 milyonluk nüfusları ile Müslümanlar oluşturuyor. Futbol milli bir çılgınlık… Torino’lu Juventus, Milano’lu A.C. Milan ve İnter takımları üç büyükleri temsil ediyor. İtalyanlar tarih boyunca edebiyat, sanat ve mimaride öncü olmuşlardır. Verdi, Puccini, Bellini, Donizetti, Vivaldi ve Rossini gibi müzik alanında yetiştirdikleri sanatçılar da vardır. Ülkenin 8.000 km uzunluğunda sahilleri ve 21 ulusal parkı bulunuyor. Çizme’nin yaklaşık %75’i dağlıktır.
Roma’nın doğum günü M.Ö. 21 Nisan 753 olarak kabul ediliyor. Roma’nın ilk imparatoru Oktavianus Augustus’tur. Latin yazarı Virjilius M.Ö. 29-19 yıllarında Roma gelenekleriyle Yunan kültürünü birleştirerek L’Eneide Destanı’nı yazmıştır. Bu destanda Troya kahramanı Enea’nın yaşlı babası Anhises, oğlu Ascanios ve hayatta kalmış az sayıdaki insanla Troya’yı terk ederek yeni bir yurt bulmak üzere gemi ile kaçmaları, binbir serüvenden sonra Lazio bölgesinin kıyılarına varmaları, oradaki kabilelerle savaşmaları ve oğul Ascanios’un Alba Longa şehrini kurması anlatılır. Şehrin en büyük tapınağı M.S. 135 yılında imparator Hadrianus tarafından tasarlanıp Remus’un atası, Enea’nın annesi Venüs’e adanmış. Goethe, 1786 yılında geldiği Roma’yı gördüğünde “Gençlik düşlerim nihayet gerçeğe dönüştü.” demiş.
Colosseum (Kolezyum)
Palatinus Tepesi’nin yakınında İstanbul’a Konstantinopolis adını veren İmparator Konstantin’in zafer takı var. Konstantin’in Maxentius’a karşı kazandığı zaferden sonra dikilmiştir. Yanında bulunan ve Roma^’nın tarihi simgesi olan Kolezyum’un asıl adı Flavius Amfi Tiyatrosu’dur. Kolezyum İmparator Vespasianus tarafından yaptırılmıştır. Aslından bu alanda Julius Hanedanının son imparatoru Neron, halkın arazilerine el koyup kendisine, altın varaklarla süslü olmasından dolayı, Domus Aurea (Altın Ev) adı verilen muazzam bir konak inşa ettirmiş. Palatinus Tepesi’ndeki konaklara bir bağlantı urmak için yapay bir göl yaptırmıştır. Bu halkın öfkesine yol açmış. Neron intihar edince, yerine Vespasianus geçmiştir. Neron’u unutturmak ve halkın sempatisini kazanmak için gölü kurutmuştur. Sonra da halka açık bir eğlence yerine dönüştürmeye kadar vermiştir. Kolezyum ilk önce tiyatro gösterilerini sunmak için yapılmış, daha sonra gladyatörlerin savaştığı arena haline gelmiştir. Giriş ücreti 20 Euro’dur.
II. Vittorio Emanuelle Abidesi
Altare della Patria (Vittorio Emanuele II Abidesi, İng: Monumento Nazionale a Vittorio Emanuele II), Roma Piazza Venezzia’da yer alan bir abidedir. Ulusal bir anıt olan Altare della Patria, birleştirilmiş İtalya’nın ilk kralı olan Victor Emmanuel ve İtalya’nın birleşmesi anısına yapılmıştır. Piazza Venezia ve Capitone Hill arasında yer alır. 1885 yılında Giuseppe Sacconi tarafından tasarlanan anıt 1911 yılında açılmış ve 1925 yılında tamamlanmıştır. Bu anıtın inşası için civardaki birçok yapı kaldırılmıştır. Kaldırılan yapılar arasında Tower of Paul III (III. Paul Kulesi), Palazzo Venezia’yı bağlayan köprü ve tepenin eteklerinde bulunan diğer birkaç bina da vardır.
Neoklasik mimari özelliklerinin görülebileceği Altare della Patria’da bulunan iki çeşme, Adriyatik kıyısındaki Lion of San Marco ve Tyrrhenian kıyılarını temsil etmektedir. Bu abidenin projesi Angelo Zanelli tarafından yapılmıştır.
Altera della Patria, Botticino, Brescia’dan getirilen beyaz mermer ve Corinthian sütunlarından inşa edilmiştir. Abide 135 metre genişliğinde ve 70 metre yüksekliğindedir. Yapının alt kısmında Italya Birleşme Müzesi (Museum of Italian Reunification) bulunmaktadır. 2007 yılında Altare della Patria’ya panaromik bir asansör eklenmiştir. Böylelikle ziyaretçiler buraya çıkarak Roma’yı 360 derecelik bir açıdan görebilirler.
Pantheon
Pantheon Roma mimarisinin bir harikası olarak bugüne kalabilmiştir. 43 Metre çapındaki kubbesi ve ortasıdaki tek ışık kaynağı olan muhteşem bir yapıdır. Roma mimarisinin bir harikası olarak bugünlere kalabilmiştir. Bunun sebebi ise Foca’nın M.S. 608 de Pantheon’u Papa 4. Bonifacio’ya bağışlaması, Papa’nın da tapınağı Meryem Ana’ya adanmış bir kiliseye çevirmiş olmasıdır. Daracık Orta Çağ sokaklarından bu meydana çıktığınızda, böyle devasa eserlerle karşılaşmak Roma’nın hoş bir sürprizidir. Roma’yı bir açık hava müzesi olarak gezmek gerek.
Castel Sant’Angelo
Castel Sant’Angelo Kalesi ya da Hadrianus Mozolesi, İtalya’nın başkenti Roma’daki Adriano Parkı’nda yer alan silindirik bir yapıdır. Roma İmparatoru Hadrianus tarafından kendisi ve ailesi için anıt mezar olarak inşa ettirilen bina daha sonra papalık kalesi olarak kullanılmıştır.
Navona Meydanı
Oval ve büyük bir meydan. Roma’nın en hareketli meydanlarından biri. Bu meydanda Dört Nehir çeşmesi ve Sant’Angese in Agone Kilisesini görmeniz mümkün. Dört nehir çeşmesi, dünyanın 4 bir yanındaki 4 büyük nehri temsil ediyor. ( Tuna, Ganj, Nil ve Rio della Plata) Meydanın iki ucunda başka çeşmeler de var, ayrıca lüks ve şık kafe ve restoranlar da görebilirsiniz.
İspanyol Merdivenleri
(İng: Spanish Steps, İta: Piazza di Spagna), 1725 yılında açılan ve Trinita dei Monti Kilisesine çıkan merdivenlerdir. 1723 – 1726 yılında Roma‘da yapılan merdivenler Francesco de Sanctis tarafından tasarlanmıştır. Fransız kilisesi Trinita dei Monti ile ünlü Spagna (İspanya) Meydanını birbirine bağlar. Kelebek şeklindeki dizaynı ile İspanya Meydanı, dünyadaki en ünlü şekillerden biridir.
Fontana di Trevi (Aşk Çeşmesi)
Sadece Türklerin Aşk Çeşmesi diye tanımladığı Trevi Çeşmesi’ni Nicola Salvi 1762’de tamamlamıştır. O zamanlarda sanat eserlerinde doğa ve mitoloji ile ilgili konular yansıtmak modaymış. Travi bunun engüzel örneklerinden biridir. Buraya gelen herkes, Roma’ya yeniden dönmek için sırtını çeşmeye dönüp, sağ eliyle sol omzunun üstünden çeşmeye para atıyor. Gelen Türkler ise aşk ile ilgili dilek tutup para atıyor.
Venedik,
Kuzey İtalya’nın doğusunda Adriyatik Denizi’nin kuzey kıyılarında, İtalya’ya bağlı ada şehirdir. Yaklaşık 118 adacık üzerine kuruludur. Tarihsel Venedik şehrinde adacıkları birbirinden ayıran 170 kanal ve bunları birbirine bağlayan 400 köprü bulunur. Kamu idaresi bakımdan Venedik bir komün olup Veneto bölgesinin ve kendi adını taşıyan Venezia ili’nin başkentidir.
Pisa Tower
Katedralin çan kulesi olarak, 1173 yılında inşaatına başlanan kule yapısı, 1350 yılında tamamlanmıştır. 8 katlıdır. Elbette, en büyük özelliği “eğik” olmasıdır. Neden? Çünkü; kule, alivyonlar üzerine ve fazla derin olmayan bir temel ile yapılmış ve yapıldığı dönemde, üçüncü katına gelindiğinde eğilmeye başlamıştır. Bunun üzerine, binanın yapımı, 100 yıl boyunca durmuştur. 1272 yılında ise, üst katlarda, eğimi engellemek için, bir taraf, diğer tarafa göre daha uzun yapılarak inşaat tamamlanmıştır. 1319 yılında, yedinci ve son kat bitirilir. İnşaat tamamlandığında, eğim: yaklaşık 1 derece (80 cm) dir. 1990 yılına gelindiğinde ise, eğim: 5.5 derecedir. Bir zamanlar: ünlü fizikçi “Galile”, buraya tırmanmış ve cisimlerin düşme hızı ve yerçekimi konusunda çeşitli deneyler yapmıştır. Galile, Pisa şehrinde doğmuştur.
Duomo di Firenze,
Floransa şehrinin en güzel sembollerindendir. Gotik tarzda inşa edilen katedral, 7. yüzyıldan kalma Santa Reparata Kilisesi alanı üstüne inşa edilmiştir. 13. yüzyılda Arnolfo di Cambio tarafından inşasına başlanan katedralin en göz alıcı kısmı kubbesidir. Floransa Katedrali’nin dış kısmı pembe, beyaz ve yeşil mermerden yapılmıştır. İç kısmı ise oldukça sadedir. Katedralin mozaikleri kesinlikle görülmelidir. Katedralde dikkati çeken başka bir eser girişteki saattir. 15. yüzyılda Paolo Uccello tarafından günün 24 saatinin güneşin batışı ile sona erdiği ora italica’ya göre ayarlandığı saat günümüzde hala çalışmaktadır. Bunun yanı sıra Giorgio Vasari’nin “Last Judgement” (Kıyamet Günü) adlı freskleri de katedraldedir. Vasari’nin dizayn ettiği freskler öğrencisi Frederico Zuccari tarafından boyanmıştır.